Ş E H R İ R U Z G A R
 
  ANA SAYFA
  ÇANAKKALE RESİMLERİ
  ÇANAKKALE İLÇELERİ
  ÇANAKKALE BOĞAZI EFSANELERİ
  ÇANAKKALE ANTİK TARİHİ
  ÇANAKKALE ANTİK ŞEHİRLERİ
  ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE
  ÇANAKKALE KARA SAVAŞI
  ÇANAKKALE DENİZ SAVAŞI
  TRUVA SAVAŞI EFSANESİ
  TRUVA TARİHİ
  GELİBOLU YARIMADASI ŞEHİTLİKLERİ
  ANADOLU YAKASI ŞEHİTLİKLER
  ULAŞIM
  ÇANAKKALE OTELLERİ
  AYAZMA
  GELİBOLU
  KAZDAĞLARI EFSANELERİ
  ASSOS
  NERELERE GİDELİM
  BOZCAADA
  GÖKÇEADA
GELİBOLU YARIMADASI ŞEHİTLİKLERİ



Eceabat İlçesi-Kilitbahir Kalesi arası Anıt ve Şehitlikler:

İSİMSİZ YÜZBAŞI ŞEHİTLİĞİ: Eceabat İlçe çıkışında bulunan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Merkez binasının yanında bulunan Şehitlik hakkında her hangi bir bilgi yoktur. Şehitlik birkaç kademeli taş bloğun ortasına yerleştirilmiştir.Gerçek Şehitliktir.

ÇAM BURNU ŞEHİTLİĞİ: Sembolik Şehitliktir. Balkan ve Çanakkale Savaşlarında şehit olan askerlerimizin anısına 1962 yılında Çanakkale Şehitleri ve Abideleri Yardım Derneği tarafından yaptırılmıştır.Bir kaide üzerine oturtulmuş 2.5 m. uzunluğunda abidesi bulunmaktadır Şehitlikteki anıtın üç yönünde mermer kitabeler üzerinde şunlar yazılıdır  Doğu yönünde : Bu anıt 1962 yılında Çanakkale Abidesine Yardım Derneği tarafından inşa ettirilmiştir.Güney yönü : Burada Balkan ve ÇANAKKALE harplerinde yaralanarak şehit düşen binlerce kahraman yatar. Kuzeyinde Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın Bu toprak bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver bu sakıt yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir.ifadeleri yar alır.

İSİMSİZ TOPÇUYÜZBAŞI ŞEHİTLİĞİ:Şehitlik, Gelibolu Yarımadası Milli Parkı Ana Tanıtım Merkezi ile Kilitbahir Köyü arasındaki Değirmen Burnundadır.Kilitbahir Köyü'nün 800 metre kuzeyindedir Eceabat -Kilitbahir Köyü kenarında yoldan 3 metre içeridedir.Mezarlığın içnde Selvi ağaçları dikilmiştir. Şehitliğin tarihçesi hakkında bilgi elde edilememiştir.Şehitlikte kitabe yoktur.Sadece “İSİMSİZ TOPÇU YÜZBAŞI ŞEHİTLİĞİ” yazan bir levha mevcuttur.Şehitlikte Topçu Yüzbaşının mezarı bulunmaktadır.yapıldığı tarih bilinmemektedir.Gerçek Şehitliktir.

KİLİTBAHİR KALESİ'NDEN -ÇANAKKALE
ŞEHİTLER ABİDESİ HATTI VE CİVARINDAKİ TÜRK ANIT VE ŞEHİTLİKLER (Behramlı, Alçıtepe,Seddülbahir Civarı)



RUMELİ MECİDİYE ŞEHİTLİĞİ:18 Mart 1915 günü Çanakkale Boğazında yapılan deniz savaşı
esnasınd itilaf donanması tarafından açılan ateş sonucu Mecidiye bataryasının cephaneliği isabet alır. Cephaneliğin patlaması sonucu bataryada görveli 13 er şehit olur. Bu kahraman vatan evlatlarının toplu olarak gömüldüğü alan 1919 yılında Mecidiye Şehitliği olarak düzenlenir. 1962 yılında yapılan düzenleme ile bugünkü şekli verilmiştir. 70 metrekarelik bir alanı kaplayan ve etrafı duvarla çevrili olan bu şehitliğin kenarlarında servi ağaçları vardır. Bu şehitliğin ortasında yer alan Mecidiye Anıtı 18 Mart 1915'de Mecidiye Bataryasındaki patlamada şehit olan 13 kahraman evladı ile aynı gün insanüstü bir güç ve kuvvetle 276 Kg. lık top mermisini kaldıran Mehmet Seyit Onbaşı anısına 1969 yılında dikilmiştir.


SEYİT ONBAŞI ANITI:
Kilitbahir yakınında Mecidiye Şehitliğinin karşısında bulunan alandaki bu anıt, Seyit Onbaşı’nın anısına yapılmıştır. Seyit Onbaşı Edremit’in Havran-Çamlık (Çamlık Köyü'nün esl adı Manastır'dır.) Köyü’nde 1889 yılında dünyaya gelmiş, 1909 Nisan Ayında askere alındı.1912 yılında Balkan Savaşlarına katıldı. Savaş bittiğinde terhis edilmedi.Topçu eri olarak Çanakkale Cephesinde görev aldı.. Askerliğinin 6.yılında Gelibolu Mecidiye Bataryasında topçu eri iken Queen Elizabeth ve Ocean zırhlılarının açtığı ateş sonucu açılan çukura baş aşağı beline kadar gömülmüştür. Yanındaki sıhhiye eri Onu bacaklarından çekerek kurtarmıştır. O sırada bataryada bir tane top ve birkaç topçu eri hayatta kalmıştır. Gemilerin ateşi devam etmekte iken topun mermiyi kaldıracak olan metaforası (vinci) isabet aldığı için parçalanmıştır. Bunun üzerine Seyit Onbaşı, 276 kg.lık mermiyi arkadaşı Niğdeli Ali’nin yardımı ile sırtlamış ve bu şekilde topun altı basamağını çıkarak mermiyi topa sürmüş ve ateşlemiştir. Bu atışla Ocean’a isabet eden mermi gemiyi hareketsiz bırakmış ve bir süre sonra da Ocean batmıştır. Bundan sonra Türk Müstahkem Mevkileri Komutanı Miralay Cevad Bey (Alb.Cevat Çobanlı) eliyle Ona onbaşı rütbesini takmıştır. Seyit Onbaşı Kurtuluş Savaşı’na katılmış ve yaralanmıştır. 1918 sonbaharında Köyüne Dönmüştür.1943 yılında Soyadı Kanunu ile ÇUBUK soyadını aldı. 1939 yılında (50 yaşında iken) zatürreeden ölmüştür. Bugün doğduğu köye, Havran’daki ilkokula ve bir sokağa Onun ismi verilmiştir. Havran’da top mermisini taşırken temsil edilen bir heykeli bulunmaktadır. Mecidiye Bataryasının bulunduğu yerde o günün anısına mermerden bir kaide üzerinde dikdörtgen şeklinde yukarı yükselen Mecidiye Anıtı bulunmaktadır.



HAVUZLAR ŞEHİTLİĞİ ve ANITI:Kilitbahir Köyüne 3 km. mesafede Havuzlar Mevkiindedir 21 Haziran 1915'te Kerevizde de yapılan savaşlarda 6.000 tane kahramanımız şehit olmuştur. Bu şehitlerimizin kemikleri toplanarak havuzlar mevkine getirilerek buraya gömülmüştür. Çanakkale Şehitlerine yardım derneği tarafından 1961/1962 de anıt yapılmıştır. .Havuzlar Mevkiinde olduğundan bu adı almıştır.Şehitliğin sütun ve kaidesinin dört tarafında birer kitabe bulunmaktadır.Şehitlikte 2 si subay, 8’i erbaş ve erlere ait olmak üzere 10 mezar bulunmaktadır. Şehitlikte yazılı isimler kimlikleri, yanlarında çıkan mühür ve künyelerden alınarak yazılmıştır. Şehitliğin hemen yanında mesire yeri vardır. 1925-1970 yılları arasında Yarımada şehitleri için burada Mevlidi Şerif okunurdu.

SOĞANDERE HAVA ŞEHİTLİĞİ:Havuzlar Şehitliğinden sonra Soğanlıdere Hastane şehitliğine varmadan önce yolun sağ tarafında ağaçlar ve çalılar içinde bir şehitliktir. Bu mütevazı şehitliği girişinde ki mermer levhada de “bu şehitlik 1915 Çanakkale muharebeleri sırasında Soğanlıdere cephesi ileri hatlarına karşı girişilen hava saldırısı sonucu şehit düşen bir onbaşı ile dokuz ere aittir” yazmaktadır.

SOĞANDERE ŞEHİTLİĞİ: Soğanlıdere hava şehitliğinden birkaç yüz metre ileridedir .Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarfından tespit edilen 18 gerçek şehitlik alanından biri olan Soğanlıdere'de Zeytinburnu Belediyesince yaptırılan bir anıt bulunuyor. Çevre ve Orman bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında , 600 şehidin yattığı Soğanlıdere'de inşa edilen anıt Çanakkale Savaşlarının 90.yıldönümü olan 18.03.2005 tarihinde açıldı. Şehitlikte adı belirlenmiş 600 şehidimizin ismi yazmaktadır.Gerçek Şehit Mezarları şehitliğin alt ve yan taraflarındaki vadi yamacında irili ufaklı taşlarla belirlenmiştir. Gerçek Şehitliktir.Şehitlik etrafında araçlar için park yerleri mevcuttur.


ŞAHİNDERE ŞEHİTLİĞİ:Gerçek Şehitliktir. Şahindere Şehitliğinde isimleri tespit edilen 1969 şehidimiz yatmaktadır.(bazı kaynaklara göre 2177 şehidimiz yatmaktadır.) 2005 Yılında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yaptırılmıştır. Çanakkale Savaşlarının 90.yıldönümü olan 18.03.2005 tarihinde törenle açıldı.Gerçek şehit Mezarları şehitliğin dışında güney ve batı taraflarında yer alır. Şehit Kabristanların arasında demir parmaklılıklarla çevrili bir şehit mezarı vardır. Bu mezar 10.Tümenin 30.Piyade Alayından Teğmen Mustafa Efendiye aittir.18 Eylül 1915 günü şehit olan askerimizin mezarını kimin yaptırdığı ise bilinmiyor

ALÇITEPE ANITI ve ŞEHİTLİĞİ:Alçıtepe Köyü civarındadır.Çanakkale Savaşlarında Türk savunma Hattını Oluşturan Birliklere ait Şehit Düşen Askerler Şehitlikte gömülüdür. Şehitlerin Sayıları ve isimleri bilinmemektedir.


SON OK ANITI ve ŞEHİTLİĞİ:Alçıtepe Köyü'nün yanındadır.(köy mezarlığının hemem yanında) 3 ncü Kirte Muharebesi’nde şehit düşen yaklaşık 9.000 şehidimiz adına yaptırılmıştır.3.80 m. yüksekliğinde olup 101 m2 ‘lik bir alanı kaplamaktadır .Mülga 7. Tümen Komutanlığınca 1948 yılında inşa olunmuştur Anıt ortasına üç katlı beyaz mermerden bir anıt yapılmıştır. Kare kaide üzerinde yükselen dikdörtgen anıtın yan yüzleri şehit Mehmetçiklerin kanlarını sembolize etmek için kırmızı renge boyanmıştır. Anıtın üzerinde ay yıldız, altında dikdörtgen bir çerçeve içerisinde, elinde silahı ile Mehmetçik röliyefi bulunmaktadır. Bunun altındaki kitabede ise; “120 mm.lik Muhasara Bataryası bu mevziden düşmanı süngü hücumu ile attı ve III. Kirte (Alçıtepe) Zaferini sağladı. 7 Haziran 1915” yazılıdır. Anıtın iki yanına uçları yukarıya doğru olmak üzere iki top mermisi yerleştirilmiştir. Şehitlik,1915 yılında yapılmıştır.


SARGI YERİ ANITI ve ŞEHİTLİĞİ:Gelibolu Yarımadası'nda Alçıtepe köyü yakınlarındaki Sığındere mevkiinde yaralılara ilk yardımın yapıldığı sağlık merkezinde, 28 Haziran 1915 gecesi İngiliz, Fransız donanmasının top atışları sonucunda Türk-İngiliz-Anzak yaralılardan 18.000'i hayatını kaybetmişti. Binlerce şehit Mehmetçiğin gömüldüğü "Sargı Yeri"nde daha önce küçük bir şehitlik yapılmıştı. Bu şehitlik, yaşanan acı olayı yeterince yansıtmadığından yeni bir şehitlik yapılmış, 30 Temmuz 1995 günü düzenlenen bir törenle halkın ziyaretine açılmıştır. Şehitlikte Heykeltıraş Tankut Öktem'in yaptığı bir anıt ile 60 subay ve 240 er için mezar taşı bulunmaktadır.Şehitlik 1945 yılında yapılmış, 1992-1995 yılları arasında yeniden düzenlenmiştir.30.09.2005 tarihinde açılışı yapılmıştır.


NURİ YAMUT ANITI ve ŞEHİTLİĞİ:Alçıtepe Köyündedir. Nuri Yamut Anıtı 26 Haziran-12 Temmuz 1915 tarihleri arasında yapılan Sığındere savaşlarında şehit edilen 10. 000 şehidimiz adına Gelibolu 2. kolordu komutanı Nuri Yamut tarafından yapılmıştır. Saroz Körfezine hakim bir tepededir. Şehitlerin, araziden toplanan kemikleri anıtın ortasında bulunan mermer lahitin altına gömülmüştür.1943 yılında yapılmıştır.


MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK ANITI:
Alçıtepe Köyü’nün 2.70 km. doğusunda Mareşal Fevzi Çakmak Anıtı bulunmaktadır. Çanakkale Savaşları’nda 5.Kolordu komutanı olan Mareşal Fevzi Çakmak anısına 1941’de yapılmıştır. Pembe renkli mermerden kare bir kaide üzerinde yukarıya doğru daralan küçük bir sütunun üzerinde bir top mermisi dikine olarak yerleştirilmiştir. Bu anıtın 300 m. uzağında ise, Mareşal Fevzi Çakmak’ın savaş karargâhının yerini belirten bir anıt dikilmiştir. Bu anıt beyaz mermerden olup, beyaz mermerden kare bir kaide üzerinde ikinci bir kare kaide ve onun üzerinde de yukarıya doğru daralan bir dikili taş şeklindedir. Anıtın tümü alçak bir duvarla çevrilmiştir. Yolu 1968 yılında 2 nci Kolordu Komutanlığı tarafından muntazam hale getirilmiştir.Kitabesinde şunlar yazılıdır:“BURASI SAYIN MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK’IN BÜYÜK HARPTE (ÇANAKKALE MUHAREBELERİNDE) 5 NCİ KOLORDU KOMUTANI İKEN, MUHAREBE İDARE YERİDİR. 1941”


KAYMAKAM HASAN BEY ŞEHİTLİĞİ:Alçıtepe Köyünden Şehitler Abidesine giden yolun sol tarafında Kerevizdere yakınındadır.Kerevizdere’de 11 Temmuz 1915 günü yaralı bir Fransız eri tarafından şehit edilen 5 nci Tümen 17 nci Kafkas Piyade Alay Komutanı Yarbay Hasan Bey adına, Çanakkale savaşlarında asteğmen olarak görev yapan ve daha sonradan 2. kolordu komutanlığı yapmış Org. Muzaffer Alankuş tarafından yaptırılmıştır .Şehit sayısı 1 yapıldığı tarih bilinmemektedir Fransızlar ve sömürgeleri olan Senegalli (uzun palaları ile meşhur siyahi askerler) ve Tunuslu askerlerle çarpıştığımız bu bölge süngü süngüye, boğaz boğaza çok kanlı muharebelere tanık olmuştur. Bu muharebelerin birinde 11 Temmuz 1915’te Yarbay Hasan Bey şehit olur. Kerevizdere’ye gelen her ziyaretçinin bilmesi gereken en önemli olaylardan biri şudur. 11 Temmuz günü başlayan Fransız deniz ve kara topçusunun atışları birinci hattımızı mezbahaya çevirir. Kerevizdere adeta cehennemi andırmaktadır. Bu koşullar altında Fransız askerleri Kansızdere ye kadar iner. Muharebe sargıyerinde devam eder. Dereye kadar geçen muharebelerde üç alay komutanını şehit veririz (Yarbay Hasan Bey’de bunlardan biridir). İkinci hattan, iki gün boyunca düşmanın bombardımanını ve arkadaşlarının durumunu gören Türk askeri en sonunda isyan eder ve 13 Temmuz 1915 günü emirsiz bir halde siperinden fırlar. Ateş altında 500-600 m koşarak Fransızların üstüne saldırır. İkinci hatta bir bölük zorlukla tutulabilmiştir, tutulmasalar onlarda saldırıya geçeceklerdir. Neredeyse çökmek üzere olan birinci hat dolayısı ile Kerevizdere böylelikle kurtulmuş olur.



ÇANAKKALE  ŞEHİTLERİ ABİDESİ:Çanakkale şehitler anıtı Türk'ün tükenmezliğinin simgesi, birlik ve beraberliğimizin kanıtıdır. Çanakkale savaşlarında şehit düşen yaklaşık 253 bin şehidimizi simgeleyen abidelerin en görkemlisidir. Bu anıt, hepimizin gönlünde geleceğe güven yansıtan, Türk milletinin en zor döneminde bile yedi düveli dize getirebileceğini ve yüz binlerce şehit pahasına vatan topraklarını ebediyen koruyacağını gösteren anıtımızdır. Anıtın projesi 1944 yılında MSB tarafından açılan yarışma ile belirlenmiştir.Bu anıtımız ilk olarak Gelibolu Yarımadasında Alıçıtepe'de yapılması planlanmış ancak arazinin bozuk olması ve denize uzak olmasından dolayı vaz geçilmiştir. Daha sonra Hisarlık burnunda Morto'ya hakim 50 metre rakımlı olan Hisar Burnuna yapılmıştır. 1952'de yapımına karar verilmiştir. 19 Nisan 1954'te temeli atılmıştır. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı  birkaç defa yapımı durmuştur .ve nihayet 15 Mart 1958'de sadece gövde kısmı yapılabilmiştir. Bu anıtımız Milliyet gazetesinin açmış olduğu kampanya ile yeterli para toplanınca 1960'da tamamlanarak. 20.08.1960 tarihinde açılışı yapılmıştır.


MEÇHUL ASKER ANITI:
Çanakkale Şehitler Abidesi eski temsili şehitliğin ön tarafında yer almaktadır. 10 mart 2003 tarihinde Avusturya Büyük Elçiliğimize teslim edilen meçhul bir Şehidimizin başını elçilik yetkilileri Türkiye'ye gönderdiler Bedeni Anafartalar Aruburnu bölgesinde yatan kahraman şehidimizin başı 18 mart 2003 tarihinde dini ve resmi törenle bugünkü şehit kabrine gömülmüştür. Bugün bize insan hakları konusunda ders vermeye kalkanlar savaş kurlllarına ve ve insan haklarına aykırı olarak bir Avusturya askeri , öldürüldüğü bir askerimizin başını keserek savaş sonunda Avusturya^ya hatıra olarak götürmüş , orada halkına bu kesik başla hava atmıştır. Aynı zamanda dünyanın en fazla yaşayan (savaşta ölmeyenlerden) Avusturyalı asker daha sonra yaptığına pişman olmuş , mahzeninde yıllarca sakladığı Türk Askeri nin kesik başını Türk yetkililere ölmeden önce teslim edilmesini vasiyet etmiş , 10 .03.2003 tarihinde ölümünden hemen sonra çocukları Türk Şehidinin kesik başını Avusturya Büyük Elçiliğimize teslim etmişlerdir. Geliboluda telef olan katırların ad ve numaralarını bile kayıt altına alan Avusturya bu kelleyi Avustıryaya götüren kişiyi açıklamadı.Adli tıbbın "caucasian" yani beyaz ırktan olarak nitelendirdiği bu kelleyi Türk yetkililer Kafkasyalı olarak kabul ettiler ve Devlet töreniyle Tükiye'ye geri getirilmesine izin verdiler.


İLK ŞEHİTLER ANITI:Seddülbahir Kalesi önünde, Cephanelik Şehitliği adı ile de isimlendirilen İlk Şehitler Anıtı 3 Kasım 1914’de İtilaf Devletleri donanmasından 6 kruvazörün açtığı bombardıman sırasında bir bombanın kale içindeki cephaneliğe isabeti sonucu meydana gelen infilakta ölen 5’i subay 81’i er olmak üzere savaşta ilk canlarını veren 86 şehidimizin anısına 1986’da düzenlenmiştir. Seddülbahir Kalesi komutanı Yzb. Şevki, Komutan muavini Üstğm.Cevdet ile takım komutanları Üstğm.Rıza ile Tğm. Eşref burada yatmaktadırlar. Sekizgen mermer bir kaide üzerinde yukarıya doğru incelen mermerden anıtın arkasında kalede patlayan cephaneliği sembolize etmek için de yine mermerden bir kale burcu yapılmıştır. Osmanlı donanmasının 1657 yılında IV. Mehmet zamanında, Venedik, papalık ve malta gemilerinden oluşan donanmaya bugünkü kepez açıklarında yenilmesinden dolayı Çanakkale boğazının tahkimi için yeni tedbirlerin alınması zorunluluğu ortaya çıktı.Boğazın Ege denizine açılan kısmında karşılıklı iki kale daha inşa edildi.bunların masrafları IV. Mehmet’in annesi Turhan Sultan tarafından karşılandı. Kale sadrazam Köprülü Mehmet Paşa kontrolünde Mimar Mustafa Ağa ile Frenk Ahmet Paşa’ya yaptırıldı. 1657 yılında yapımına başlanan kaleler 1659 yılında tamamlandı. Anadolu yakasındakine Kumkale, Avrupa yakasındakine ise Hakaniyye diğer adı ile Seddülbahir kalesi denildi. Almanya tarafından Osmanlı devletine verilen iki geminin Goeben ve breslav’un Rus limanlarını bombalaması ile Almanya yanında savaşa giren Osmanlı devleti ilk saldırısını 3 Kasım 1914 tarihinde alır. 3 Kasım günü Seddülbahir kalesi 2 adet 280/22’lik 2 adet 260/22’lik 2 adet 240/22’lik top 2 adet 3,7 mm. Uçaksavardan oluşan bir ateş gücüne sahipti. 3 Kasım 1914 sabahı saat 06:40 ta önde iki İngiliz (İndefatigable, inflexble) bunun arkasında iki Fransız ( önde Bouvet, arkada Republic sistemi bir zırhlı) ve bunları 1500 metre mesafeden takip eden iki kruvazör, arkalarında 6 torpido, bunların arkasında iki bacalı eski sistem İngiliz zırhlısı ve diğerleri olmak üzere 28 parçadan oluşan bir filo boğaz girişine yaklaşmaya başladı. Büyük altı parçadan İndefatigable, inflexble, Seddülbahir karşısına diğerleri Anadolu yönünde Fransız gemileri merkezde olmak üzere vaziyet aldılar. Sabah 06:50 de boğazı tahminen 14.000 metre mesafeden bombardımana başladılar. Bu bombardıman toplam 17 dakika sürdü. Bataryalarımızın hiçbiri ateş açacak durumda değil idi nedeni gayet basit menzilimizin 12.000 olması.Bombardımana yalnız Ertuğrul ve Orhaniye tabyaları 4 mermilik atış ile karşılık verdiler. Bu 17 dakikalık bombardımanın tesiri pek mühimdir. Zayiatımız 81 er ve 5 subayın şahadetidir. Bu askerlerimizden bulunabilen en büyük parça yumruğum büyüklüğündedir. Bu askerlerimizi müstahkem mevki komutanı Cevat Paşa kendi elleri ile kalenin yanına, görmüş olduğunuz bu alana defnetmiştir. Bu kayıp mühim çünkü Çanakkale savaşları esnasında müstahkem mevki bu kadar kayıp vermedi. İtalya seferinde de buraları bombardımana maruz kalmıştı fakat hiç zayiat verilmemişti. Bu 17 dakikalık bombardıman Seddülbahir de büyük tahribata yol açtı. Fransızlar Kumkale’yi İngilizler ise Seddülbahir ve Orhaniye tabyalarını ateş altına alıyorlardı. Seddülbahir hariç diğerlerinde zayiat az idi. Birkaç gün içinde tamiri mümkün oldu. Fakat Seddülbahir tabyası havaya uçmuştu. Bunun sebebi ise bombardıman sırasında iki merminin cephaneliğe isabet etmesidir. Bunun sebebi de İtalya muharebesinde bir sakınca görülmediğinden büyük miktarda siyah barutun (38 ton barut ve 360 adet ağır top mermisi) cephanelikte bırakılmış olmasıdır. Merminin isabet etmesiyle siyah barut infilak eder ve kaleyi havaya uçurur. Bir iki top kısa zamanda tamir edilmiş olsa da diğerlerinin tamiri uzun zaman almıştır. Bu saldırıda Osmanlı devleti Çanakkale savaşlarında 81 er ve 5 subay olmak üzere ilk şehitlerini verir.




YAHYA ÇAVUŞ ANITI:Seddülbahir Köyü Göztepe Mevkiindedir.25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası'nda Ertuğrul Koyu'na çıkarma yapan 3000 askerden oluşan İngiliz kuvvetini, komutasındaki 67 askeriyle on saat mavzer atışlarıyla sahilde durduran 26.P.A.3.Tb.10.Bl.1Tk. Komutanı Ezineli Yahya Çavuş'la kahraman askerlerinin hâtırasını yaşatmak amacıyla Gelibolu Yarımadası'nda yaptırılmıştır. İngiliz Generali Nepier, Yahya Çavuş ve askerlerinin yoğun ateşi karşısında, karşılarında bir tümen bulunduğunu sanmıştı. Yahya Çavuş Şehitliği'ndeki şu dörtlük Yahya Çavuş'u ve takım arkadaşlarının kahramanlığını veciz şekilde anlatmaktadır: "Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş'tular Tam üç alayla burada gönülden vuruştular Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri Allah'ı arzu ettiler, akşama kavuştular." Yahya Çavuş Şehitliği'nde şehitlikten başka Heykeltıraş Recep Özer'in yaptığı bir de anıt yer almaktadır.Şehitlik 1962 yılında kurulmuş yeniden düzenlenerek , 10 Ağustos 1992 tarihinde törenle halkın ziyaretine açılmıştır. Çavuş ve iki arkadaşının temsili heykelleri anıtı üstündedir.Şehit er Halil İbrahim mezarı da şehitliğin yan tarafındadır.

ER HALİL İBRAHİM MEZARI:
Yahya Çavuş Anıtının yanındadır.Seddülbahir Ertuğrul Bataryası önündedir. 1915 Ertuğrul bataryası şehitlerindendir. Yıllar sonra köylü tarlasını sürerken iskeleti ve mührü yanında bulunmuş ve mezarı yapılmıştır

GÖZETLEME TEPE ŞEHİTLİĞİ ve ANITI:Behramlı’dan Saros Körfezi’ne doğru giderken Alçıtepe’den sonra Çam ağaçları içinde Saros Körfezi’ne hakim Gözetleme Tepesi denilen yerdedir. 1939’da yapılan üç katlı, yukarıya doğru katları küçülen beyaz renkte bir anıttır. Bunun yanında sanduka biçiminde isimleri bilinmeyen üç şehidin mezarları yan yanadır.

KABA TEPE TANITIM MERKEZİ ,CONKBAYIRI, ANAFARTALAR ,YALOVA CİVARINDA BULUNAN TÜRK ANIT VE ŞEHİTLİKLERİ:


KOCADERE HASTANE ŞEHİTLİĞİ:Çanakkale Savaşları’nda kolordu komutanlığı yapan Yakup Şevki Paşa’nın hazırladığı Çanakkale Savaşları Haritası’ndan yola çıkılarak gerçekleştirilen proje çalışmaları sonunda bulunan Kocadere Hastane Şehitliği, doğal yapısı korunup yeniden düzenlenerek 15.03.2006 tarihinde ziyarete açıldı. Kocadere Hastane Şehitliği Gelibolu Tarihi Milli Parkı savaş alanları içindeki cephelerden yaralı olarak hastaneye getirilen, ancak şehit olan askerlerin gömüldüğü yerdir.


MEHMETÇİĞE SAYGI ANITI:Kanlısırt’a çıkan düzlükte kucağında yaralı İngiliz askerini taşıyan Mehmetçik’in mermer bir kaide üzerinde bronzdan yapılmış bir heykeli bulunmaktadır. Bu anıt 1995 yılında yapılmıştır. Çanakkale Savaşları’nda Kanlısırt’ta birbirlerine yakın siperlerde yoğun ateş devam ederken bir Anzak subayı kendi siperlerinin önüne yaralı olarak düşmüş ve acı içerisinde kıvranmaktadır. Ateş devam ettiğinden Anzaklar kendi subaylarına yardım edememişlerdir. Bu sırada Türk siperlerinden beyaz bir mendil sallanmış ve ateş kesilmiştir. Siperden çıkan bir Türk askeri yaralı Anzak subayına doğru giderek onu kucaklamış ve Anzak siperlerine bıraktıktan sonra tekrar yerine dönmüştür. Ardından ateş devam etmiştir. Bu olayın geçtiği anda sonradan Avustralya Genel Valisi olan Ütgm. Lord Casey de o siperlerde bulunuyordu. Lord Casey anılarında bu olayı şöyle anlatmıştır: “ Biz Çanakkale yarımadasından Türklerle savaşarak ve binlerce insanımızı kaybederek Kahraman Türk milletine ve onun eşsiz vatan sevgisine duyduğumuz büyük takdir ve hayranlıkla ayrıldık. Bütün Avustralyalılar Mehmetçiği kendi evlatları gibi sever onun mertliği vatan ve insan sevgisi siperlerdeki dayanılmaz heybeti ve cesareti bütün Anzaklıları hayran bırakan yurt sevgisi insanlığın örnek alacağı büyük hasletlerdir. Mehmetçiğe minnet ve saygılarımla”.


KARAYÖRÜK DERESİ ŞEHİTLİĞİ:
2006 yılında orijinal şehitliğin yanına yapılmıştır. Bu şehitlikte yatan askerlerimizin bağlı olduğu alaylar; 48., 63., 72. ve 77. Alay’lardır. Şehitlikte ismi saptanan 1153 şehit bulunmaktadır


KANLISIRT ANITI:Gelibolu Yarımadası’nın en dar yerinde, Kabatepe ile Conkbayırı arasında kalan kanlısırt’ın doğu ucunda Kanlısırt Anıtı bulunmaktadır. Buradaki Anzak ve Türk siperleri birbirlerine çok yakın olduklarından ötürü ölülerin siperden çıkartılıp gömülmesi olanaksızlaşmıştı. Bu nedenle de burada dökülen kanlardan ötürü Kanlısırt ismi verilmiştir. Anıt yarı konkav şekilde köfeki taşından levha halinde yapılmıştır. Bu anıtın üzerinde; “Anzak Kolordusu 6-7 Ağustos 1915’de Anafartalar bölgesine çıkartma yapan 9.İngiliz Kolordusunun hedefine ulaşmasını kolaylaştırmak amacıyla 19. ve 16. Tümenlerin savunduğu Arıburun cephesindeki Türk kuvvetlerini yerinde tutmak için taarruz etti. 16. Tümen birlikleri çok çetin geçen çarpışmalarda 1520 şehit,4750 yaralı vermesine rağmen kanlı sırtı kahramanca savundu” yazılıdır. Kanlısırt’ın bitiminde sağdaki İngiliz Mezarlığının kenarında bir kanal görülmektedir. Deniz tarafından çıkartma yapan askerlerin kazdıkları bu tünel fark edildiğinde patlatılarak düşmanın çıkışına mani olunmuştur.


KABATEPE ARIBURNU SAHİL ANITI (KÜÇÜK ARIBURNU 27. ALAY KİTABESİ ):Kemalyerinden Kabatepe müzesine vardıktan sonra aşağıya sahil yoluna giriyoruz. İleride sol tarafta bir kitabe göze çarpıyor. Küçük Arıburnu’nda 25 Nisan 1915 günü bir manga askerin, karaya ayak basan yüzlerce Anzak askerine karşı kahramanlığının anlatıldığı bu kitabede : “27. piyade alayının 8. bölüğünün bir takımı 25 Nisan 1915 günü sabaha karşı Arıburnu kıyılarına çıkan Anzak kolordusunun 1500 kişilik ilk kademesine ağır kayıplar verdirerek, kıyının dik yamaçlarına sığınmak zorunda bırakmıştır.”


ANZAK KOYU KİTABESİ:
Anzak koyunun bitiminde, üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında yazdığı ve dönemin İçişleri Bakanı ile duyurduğu evrensel mesajın yazılı olduğu kitabe ile karşılaşırız. Kitabede İngilizce olarak: “Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükut içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz! Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” Yazmaktadır


YARBAY HÜSEYİN AVNİ BEY ŞEHİTLİĞİ:Şehitlik, Arıburnu Muharebelerinde 13Ağustos 1915 tarihinde şehit düşen, ünlü şehitler alayı 57 nci Alay Komutanı Yarbay Manastırlı Hüseyin Avni adına yaptırılmıştır yeri Kanlısırt-Mersinli Deresi’nin Zeytinlik Bölgesi’nde 1919 yılında yapılmıştır.

ÇATALDERE ŞEHİTLİĞİ:Yarbay Hüseyin Avni Bey’in kabrinin hemen yanındadır.2006 yılında yaptırılarak ziyarete açılmıştır. Şehitlik bölgede çarpışan alaylara bağlı askerlerin yanı sıra 19 Mayıs Taarruzu’nda şehit olan askerlerinde yattığı bir yerdir. Şehitlik Şevki Paşa haritalarında 17 nolu paftada işaretlenmiş olarak bulunmaktadır. Zaten şehitliğin tespiti sırasında bu haritalar çok önemli işlevler görmüştür. Şehitliğin girişindeki kitabede ise: “Bu mevki, savaşın ana cephelerinden olan Arıburnu’nda ki Çataldere’nin doğusunda ki Fundalık Sırtı yamacında 19. tümen cephesidir. Mayıs 1915 taarruzlarında 2. ve 5. tümen birlikleri bu bölgede savaşmışlardır. Bu şehitlik, 25 Nisan 1915’ten itibaren aynı yılın Aralık ayına kadar bu cephede çarpışma esnasında şehit olanlarla yaralanarak sargı yuvalarında şehit olanların gömüldüğü yerdir. Ayrıca bu vadi içerisinde 24 Mayıs 1915 ateşkesinde oluşturulan hendeklere de şehitlerimizin şehitlerimiz toplu olarak defnedilmiştir. Bu şehitliğe 1. 5. 6. 27. ve 57. Alaylardan şehit olanlar defnedilmiştir. Bu şehitlikte yatan kimlikleri tespit edilebilen şehit sayımız 2835’tir.” İfadeleri yazmaktadır.

YÜZBAŞI MEHMET ŞEHİTLİĞİ:Yüzbaşı Alaattin tarafından, Arıburnu Muharebelerinde şehit düşen 27.Alaydan Yüzbaşı Mehmet Bey adına yaptırılmıştır Şehitlik Kanlısırt-Conkbayırı yolunun kenarında Quınn Post İngiliz mezarlığının karşısındadır. ( Bombasırtı’nda)ne zaman yapıldığı bilinmemektedir Sırt, adını bu bölgede yaşanan bombardıman faaliyetlerinden almıştır. Aynı zamanda bu nokta Mustafa Kemal Atatürk’e “biz ferdi kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size bombasırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arası 8 metre yani ölüm muhakkak… birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına düşüyor, ikincidekiler, onların yerine giriyor. Fakat ne kadar imrenilmeye değer bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz! Öleni görüyor, 3 dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak fütur bile göstermiyor; sarsılmak yok! Okumak bilenler ellerinde Kuran-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet çekerek yürüyor. Bu Türk askerinde ki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebriğe değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur. sözlerini söylettiren olayın yaşandığı yerdir.

KEMAL YERİ ANITI:Çanakkale Savaşları sırasında Conkbayırı’nın güneyinde Kocatepe Köyü ile Kanlısırt arasında kalan ve geniş bir bölgeyi kontrol altında tutabilen yeri Mustafa Kemal 19.Tümen komuta yeri olarak kullanmış ve Arıburnu Savaşları’nı buradan yönetmiştir. Atatürk’ün 10 Ağustos 1915 sabahı yapacağı taarruz öncesi gecelediği yer bir tabela ile belirtilmiştir. Selvi ağaçları arasında bulunan bu yer Conkbayırı ile Kemal Yeri arasındadır. Kemal Yeri Abıtı’na da 750 m. uzaklıktadır. Şevket Süreyya Aydemir’den öğrenildiğine göre; 10 Mayıs 1915’te buradaki bir çukurda harita üzerinde arazi incelemesi yapan Mustafa Kemal’e o zamanki 3.Kor.Kur.Bşk.Kur.Yb.Fahrettin Bey (sonradan Gnr.Fahrettin Altay) orada ne yaptığını sormuş, Mustafa Kemal de bölgeyi incelediğini ve bulunduğu yerin ismini araştırdığını söylemiştir. Bunun üzerine Fahrettin bey “Mademki bir isim bulamadın buranın ismi Kemal Yeri olsun” diyerek buraya tarihi ismi vermiştir. Kemal Yeri’ne 1982 yılında bir anıt yapılmış ve anıtın üzerine Atatürk’ün şu sözleri yazılmıştır: “ Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki,bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız benim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar yoksun kalmasına neden olacağını hepinize hatırlatırım” M.Kemal Atatürk

KESİKDERE ŞEHİTLİĞİ:57. Alay Şehitliği’nin sağındaki vadide yer alan Kesikdere Şehitliği 2006 yılında tamamlanmıştır. Şehitlikte, bu bölgede çarpışmış olan 57. 27. 64 ve 18. Alay’lara mensup askerler yatmaktadır. Şehitlikte bulunan kitabelerde isimleri tespit edilen 1115 askerin adı yazmaktadır. Savaş esnasında bu bölge, siper şebekelerinin birbirlerine en yakın olduğu noktalardan biridir. Bu sebepledir ki vurulan askerler vuruldukları yere gömülmüşlerdir


57.ALAY ŞEHİTLİĞİ:Çanakkale'yi denizden geçemeyen İtilaf Devletleri'nin 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yarımadası'na ve Kumkale'ye asker çıkarmalarıyla Çanakkale kara savaşları başlamıştı. 25-26 Nisan 1915 tarihlerinde Arıburnu'nda karaya çıkıp Conkbayırı'nda ilerleyen çıkarma kuvvetleri, 19. Tümen K.Kur.Yb. Mustafa Kemal'in 25 Nisan günü verdiği "Ben size emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir" emrini uygulayan Türk birliklerince durduruldu. Bu birliklerden biri Yb.Hüseyin Avni Bey'in komutasındaki 57. Alay'dı. 57. Alay'ın başta komutanları olmak üzere 628 kişilik mevcudunun tamamı 25-28 Nisan 1915 tarihleri arasında şehit düşmüştü. Gelibolu Yarımadası'nda Kanlısırt'ta 57. Alay için yaptırılan şehitlik; Mehmetçik Anıtı (Prof. Tankut Öktem), Gazi Hüseyin Kaçmaz Anıtı (Metin Yurdanur) ile donatılmıştır. Heykeltıraş Metin Yurdanur tarafından yapılan bir rölyef de şehitliğin ihtişamını artırmıştır. 57. Alay Şehitliği 10 Aralık 1992 tarihinde düzenlenen bir törenle halkın ziyaretine açılmış, 25 Temmuz 1994 tarihindeki orman yangınında hasar görmüş, onarılarak 11 Kasım 1994'te tekrar hizmete sunulmuştur. Burada yatan şehitlerin en küçüğü 9 yaşındaki Saka Çocuk’tur. Ayrıca 57.Alay’ın İstanbullu Rum Doktoru Yüzbaşı Dimitroyati, Alay İmamı Konyalı Hasan Fehmi Efendi ile beraber burada gömülüdür. Alay’ın komutanı Yarbay Manastırlı Hüseyin Avni Bey’in mezarı parmaklıkla çevrili küçük bir alanın ortasındadır. Mermerden yapılmış olan bu mezarın başındaki bir yazıtta kısaca savaş hakkında bilgiler verilmektedir. Mezarın ayakucu tarafında dikdörtgen bir kaide üzerinde mermerden yapılmış Alay Sancağı bulunmaktadır. Avustralya’nın Melburn Müzesi’nde sergilenen ve 57.Alaya ait olduğu iddia edilen bir Sancağın altındaki plakette şunlar yazılıdır: “ Bu Alay Sancağı Gelibolu savaş alanından getirtilmiştir,ama esir edilmemiştir. Türk Ordusu’nun geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri ölmeden teslim edilemez. Bu sancak, sonuncu muhafızın da altında ölü olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk Alayı Sancağını selamlamadan geçmeyin.” Şehitliğin giriş kapısının sağ tarafında yüksekçe bir kaide üzerinde bronzdan yapılmış heykelde ihtiyar bir gazi, bir kız çocuğunu elinden tutmuş içerideki mezarlara sanki bakıp konuşuyormuş gibi canlandırılmıştır. Bu heykelde tasvir edilen gazi Çanakkale’de savaşmış Hüseyin Kaçmaz isimli biri olup, elinden tuttuğu kız çocuğu de Eylül adındaki torunudur.


MEHMET ÇAVUŞ ANITI:Bu anıt düşmanın hiçbir zaman ele geçiremediği ve bu nedenle " Cesarettepe" diye anılan tepede bulunmaktadır. Silahı kırıldığında düşmana taşla yumrukla hücum den Mehmet Çavuş'un anısına izafeten Mehmet Çavuş Anıtı olarak adlandırılmıştır 1919 yılında yapılmıştır.


5 KİTABE CONK BAYIRI MEHMETÇİK ANITI:Çanakkale Savaşları sırasında 25 Nisan 1915 günü Anzak Koyu’na çıkartma yapan Anzaklar, kendisine çekilme emri verildiği halde bu emri dinlemeyen Mustafa Kemal (Atatürk) tarafından Conkbayırı’nın güney eteklerinde durdurulmuştur. Atatürk, cephanesi biten ve geri çekilmeye başlayan askerleri durdurarak “Kurşununuz yoksa süngünüz var” sözünü burada söylemiştir. Daha sonra 57.Alayı 261 rakımlı bu tepeye doğru hücuma kaldırmıştır. Akşam saatlerinde de Anzakları dar sahil şeridinde sıkıştırmıştır. Atatürk bu emri vermeseydi Anzaklar yarımadaya hakim olup Conkbayırı-Kocatepe bölgesini ele geçirip Eceabat’a kadar inecek ve İstanbul yolunu açmış olacaklardı. Ertesi günü, 10 Ağustos 1915 sabahı bu bölgede tekrar büyük bir çarpışma olmuştur. Bu arada Conkbayırı’nın bazı kısımlarını işgal eden Anzak askerlerine karşı yeni bir saldırı yapılarak geri püskürtülmüşlerdir. Anzak kuvvetleri bu hamlelerinde başarılı olsalardı bu kez 25 Nisan’da ele geçiremedikleri Conkbayırı’nı alarak tabyaları arkadan kuşatacak ve Çanakkale Boğazı’na inerek İtilaf Devletleri donanmasına İstanbul yolunu açacaklardı. Conkbayırı Anıtı ve şehitliğinin bulunduğu tepede üçü yarım yuvarlak diğer ikisi de biraz daha ileride olmak üzere üzeri yazılı beş mermer anıt vardır.



CONK BAYIRI ATATÜRK ANITI: Atatürk Anıtı (Atatürk Zafer Anıtı) Gelibolu Conkbayırı’nın en tepe noktasında, Yeni Zelandalılar anıtının karşısında Atatürk Anıtı bulunmaktadır. Atatürk’ün heykeli iki katlı bir platformdan sonra yukarıya doğru hafif daralan oldukça yüksek bir kaide üzerindedir. Kaidede Atatürk’ün 1934’de söylediği şu sözler yazılıdır: “ Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar!Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler,Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen Analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.” Mustafa Kemal - 1934 Atatürk’ün bu sözleri Avustralya’nın Queensland şehrinde, başkanlığını Alan J. Campbell’in yaptığı komitenin yaptırttığı ve “Onur Çeşmeleri” adı verilen anıta, Türkçe ve İngilizce olarak madeni levha üzerine kazınıp konulmuştur. Onur Çeşmelerinin açılışı 1 Mart 1978’de Başbakan J.Bjelke Peersen tarafından yapılmıştır Gelibolu’da Anzak Koyu ile Anafartalar arasındaki yamaçta mermer üzerine yazılmış bir yazıt bulunmaktadır. Bu kitabede; “ Anafartalar Grup K.Alb.Mustafa Kemal 7.Tümeni 9 Ağustos 1915 günü Damakçılık Bayırına taaruz ettirerek Anzak kolordusunun,9.İngiliz Kolordusu ile işbirliğini ve Kocaçimentepe yönünde belirecek tehlikeyi önledi.”


ÜSTTEĞMEN NAZİF ÇAKMAK ŞEHİTLİĞİ:Atatürk Anıtı’nın önündeki alanda Mareşal Fevzi Çakmak’ın küçük kardeşi olan Nazif Çakmak adına yapılmış olan bir anıt bulunmaktadır. Üsteğmen Nafiz Çakmak 9. Tümene bağlı 64. Alayda bölük komutanlığı görevi sırasında 8 Ağustos 1915 günü Yeni Zelanda kuvvetlerine karşı tepeyi savunurken şehit olur. Her ne kadar anıtın üzerinde burada şehit olduğu ibaresi yer alsa da Nafiz Çakmak’ın bugün çeşmenin bulunduğu alanda yani savaş sırasında insansız ara bölge durumunda olan alanda şehit düşmüş olma ihtimali kuvvetlidir


ATATÜRK'ÜN SAATİNİN PARÇALANDIĞI YER:Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal 10 Ağustos 1915 günü Saat 04.30'da Conkbayırı'nda kırbacı ile taarruz emri verdikten kısa bir süre sonra hrekatı tepe üzerine izlerken bir şarapnel parçası göğsünün sağ tarafına isabet eder.Şans eseri parçalanan cep saati sayesinde mutlak bir ölümden kurtulur.Alaah bu kahraman vatan evladını Türk Milleti'ne bağışlar Parçalanan cep saatini o günün anısına Liman Von Sanders'e verir.Liman Von Sandres kendi aile armasını taşıyan saatini Mustafa Kemal'e hatıra olarak verir.Conkbayırı^nda Zafer Anıtı'nın önünde 4 mermer top güllesiile işaretlenen yer Mustafa Kemal'in saatinin parçalandığı Yerdir.Açıklama: Liman Von Sandres kimdir ? Liman Von Sanders 1885 yılında Stolp’da dünyaya geldi. 1884 yılında orduya girerek subaylığa başladı. 1911 yılında ise tümgeneralliğe yükseldi. 1913 yılında Türkiye’deki Alman askeri heyetinin başkanı olarak İstanbul’a geldi. Türk hükümeti tarafından orgeneral rütbesiyle Türk ordusuna reform komisyonunda başkanlığını yapmak üzere, karargâhı İstanbul’da bulunan Birinci Kolordu Komutanlığına ve Yüksek Askeri Şûra üyeliğine atandı. 1914 yılında ise Alman ordusunda korgeneralliğe, Türkiye’de mareşalliğe yükseldi. Ayrıca Liman Von Sanders Türkiye’deki Alman Danışma Kurulu Başkanlığının dışında Çanakkale Savaşları’nda Beşinci Ordu’nun komutanlığını da yapmıştır.

DAMLAKÇIK BAYIRI ANITI ve ŞEHİTLİĞİ:Gelibolu’da Anzak Koyu ile Anafartalar arasındaki yamaçta mermer üzerine yazılmış bir yazıt bulunmaktadır. Bu kitabede; “ Anafartalar Grup K.Alb.Mustafa Kemal 7.Tümeni 9 Ağustos 1915 günü Damakçılık Bayırına taaruz ettirerek Anzak kolordusunun,9.İngiliz Kolordusu ile işbirliğini ve Kocaçimentepe yönünde belirecek tehlikeyi önledi.”

BÜYÜK KEMİKLİ ANITI :
Gelibolu’dan Kireçtepe’ye giden yolun yakınında Büyük Kemikli Anıtı bulunmaktadır. Bu anıtın kitabesinde: “ 1915 yılının 25 Nisan sabahı Arıburun’a, 6-7 Ağustos gecesinde Anafartalar limanına çıkan düşman kuvvetleri aylar süren muharebelerden sonra Gelibolui yarımadasındaki Türk savunmasının geçilemeyeceğini anlayarak 20 Aralıkta bu cepheleri boşalttı." Yazılıdır.


KİREÇTEPE ANITI ve ŞEHİTLİĞİ
Gelibolu’da Anafartalar’dan Saros Körfezi’ne doğru giden yol üzerinde, Anafartalar’a 20 km. uzaklıkta, mermi kovanları ile çevrelenmiş, şehit mezarlarının yanında Kireçtepe Anıtı bulunmaktadır.1915 yılında yapılmıştır.şehit sayısı 324.tür. Bu anıttaki taştan konkav kitabede; “ 6-8 Ağustos 1915’te Gelibolu ve Bursa Jandarma Taburlarının kahramanca çarpışan üç bölüğü,iki tugay gücüne ulaşan İngiliz kuvvetlerini Karakol Dağı ve Kireçtepe’de durdurup Anafartalar grubunun kuzey yanını korumuştur.” Yazılıdır. Yazıt 1985 yılında yazılmıştır.
YUSUFÇUK TEPE ANITLARI:Çanakkale Savaşları sırasında Anzaklar 9-10 ve 21 Ağustos 1915’te bu tepeyi almak için uğraşmışlar ancak, büyük bir direnişle karşılaşmışlardır. Burada yapılan savunma ile Büyükanafartalar yolu Anzaklara kapatılmıştır. Yusufçuk tepe’de yapılan bu savaş sonunda Anzaklar 5.300, Türkler de 2.600 kayıp vermişlerdir. Yakınında İngiliz mezarlığının bulunduğu bu tepede Conkbayırı’nda olduğu gibi konkav mermerden üç anıt bulunmaktadır.1.Anıt: Arıburun cephesindeki Türk Kuvvetlerini kuşatmak için 7 Ağustos 1915 günü kuvvetleri zayıf gözetleme birlikleri karşısında İsmailoğlu ve Yusufçuk Tepelere kadar ilerledi.2.Anıt :Anafartalar Grubu Komutanı Albay M. Kemal'in komutasındaki Türk kuvvetleri 912 Ağustos 1915'te, I. Anafartalar Muharebesi'nde düşman kuvvetlerini yenerek, onları Kireçtepe ve Mestantepe hattına attı.3. Anıt :İki tarafın daha büyük kuvvetleri ile 21/22 Ağustos 1915 günü yapılan II. Anafartalar Muharebesi sonunda düşmanın Sivritepe ve Mestantepe hattında taarruz gücü kırıldı. Bu muharebelerde Türkler 8155 şehit, düşman da 19.850 kayıp verdi.
ÇAMTEKKE ŞEHİTLİĞİ (KUMKÖY):Çanakkale muharebeleri sırasında Kumköy’de ikmal tesisleri bulunuyordu. Buradaki bir kuyu civarında askerler çamaşırlarını yıkarken uçaktan atılan bomba ile 71 er şehit olmuştur.1918 yılında yapılmıştır. Kimlikleri belli değildir.

FRAU ERIKA - ALMAN HEMŞİRE MEZARI:
Eceabat Yalova Köyü Mezarlığının yanındadır. Madam Erika, Çanakkale Savaşları esnasında yaralıların tedavisi ile meşgul olurken atılan top mermisiyle vefat etmiştir. Değişik kaynaklarda Madam Erika’nın Müslüman olduğuna dair rivayetler zikredilse de mezarının konumu ve mezar taşındaki ifadelere bakılınca bir gayr-i Müslim olarak vefat ettiği zannı ağır basar. Zira mezarı, oldukça geniş olan köy mezarlığının hemen dışına defnedilmiştir. Mezar taşında da “ruhu için el-fatiha, hüvel-baki” benzeri Müslüman mezarlarına has ibareler mevcut değildir. Ayrıca mezar taşında kullanılan “madam” tabiri “Müslüman olmayan evli kadın” anlamında kullanılan bir tabirdir. Mezarın dışındaki Türkçe kitabede: “Yaralı Türk askerlerini tedavi ederken top mermisi ile hayatını kaybeden Doktor Yüzbaşı Ragıp Bey’in eşi Alman hemşire Erica” yazmaktadır. Mezarın Osmanlıca orijinal kitabesinde ise: “İfa-yı vazife esnasında top mermisi ile terk-i hayat eden madam Doktor Ragıb Bey'in hâbgâh-ı ebedisi 4 Kânun-ı Evvel 1331 / 17 Aralık 1915” yazmaktadır. Osmanlıca kitabe esas alındığında, Türkçe olan kitabedeki tarihin yanlış olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Osmanlıca mezar taşında “hemşire” ve “Erica” kayıtları da yoktur. Tüm bu bilgiler bir araya geldiğinde anlaşılan şudur ki: Doktor Ragıp Bey’in Gayr-i Müslim eşi, Türk yaralıları tedavi ederken, hastane ve sargı yerlerini dahi bombalayan düşmanın bir top mermisiyle, vatanına hizmet ederken can vermiş ve buraya defnedilmiştir


AKBAŞ ŞEHİTLİĞİ :
İstanbul-Eceabat yolu üzerinde Eceabat’a 12 km, Gelibolu’ya 35 km mesafededir.Şehitlik 1 dönümden fazla bir büyüklüğe sahiptir.İçinde kesme taşlardan yapılmış .5 m yükseklikte bir abide vardır.Çanakkale’de savaşan ve yaralanan kahraman Mehmetçiğin burada kurulan hastaneye getirildikten sonra şehit düşenlerin anısına yapılmıştır.Ayrıca yaralılar buradan Akbaş İskelesi’nden gemilerle başka hastanelere nakledilmişlerdir.Bu şehitlik 1945 yılında yapılmıştır. “AKBAŞŞEHİTLİĞİ Çanakkale Savaşlarında 25 Nisan 1915 tarihinde ,Arıburnu ve Anafartalar mıntıkasında ağır yaralanan askerlerimizi,İstanbul’da hastane haline getirilen Selimiye Kışlasına götürmek üzere Akbaşİskelesi’nde bekleyen “Halep” adlı gemi ,İngilizler tarafından batırılmış,geminin personeliyle beraber ağır yaralı 200 Türk askeri şehit düşmüştür.Şehitler kanlı elbiseleriyle toplu olarak buraya gömülmüşlerdir.Vatan için canlarını veren aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun.” 1999 yılında ziyarete açılmıştır.
 
   
değerli ziyaretçiler  
  Site henüz tamamlanmamıştır.Çalışmalar devam etmektedir.
Öneri ve eleştirilerinizi bekliyorum.Saygılarımla...
 
Bugün 34820 ziyaretçi (53844 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol